Turnike Sistemleri ve Parmak İzi Okuyuculu Entegrasyon: Biyometrik Güvenliğin Yükselişi
Bu şablon, merkezi bir veritabanında saklanan önceden kaydedilmiş parmak izi şablonlarıyla karşılaştırılır. Buna rağmen, sunduğu yüksek güvenlik, kullanım kolaylığı ve maliyet etkinliği (uzun vadede kart maliyetlerini ortadan kaldırması) nedeniyle parmak izi okuyuculu turnike entegrasyonları giderek daha fazla tercih edilmektedir ve modern erişim kontrol sistemlerinin önemli bir bileşenidir. Ayrıca, biyometrik verilerin toplanması ve saklanması, KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) veya GDPR gibi veri gizliliği düzenlemelerine uyum konusunda ek sorumluluklar getirir. Parmak izi, her bireye özgü ve yaşam boyu değişmeyen benzersiz bir biyometrik özelliktir; bu da onu kimlik doğrulama için son derece güvenilir bir yöntem yapar. Turnikeye entegre edilen parmak izi okuyucular, kullanıcının parmağını sensöre yerleştirmesiyle parmak izi desenini tarar ve bu deseni dijital bir şablona dönüştürür. Eğer eşleşme başarılı olursa ve kullanıcının geçiş yetkisi varsa, turnike bariyeri açılır. Parmak izi okuyuculu turnikeler, "kart unutma", "kart kaybetme" veya "kart kopyalama" gibi geleneksel kartlı sistemlerin güvenlik açıklarını ortadan kaldırır, çünkü kullanıcının fiziksel olarak orada bulunması ve kendi benzersiz biyometrik özelliğini sunması gerekir. Turnike sistemlerinin parmak izi okuyucularıyla entegrasyonu, biyometrik güvenliğin sunduğu eşsiz avantajları erişim kontrol noktalarına taşıyarak, kimlik doğrulama süreçlerini daha güvenli, kişisel ve hatasız hale getirmektedir. Ancak, parmak izi sensörlerinin temizliği, bazı cilt koşulları (kuru, ıslak veya hasarlı parmaklar) veya sensör yüzeyindeki kir gibi faktörler, doğrulama hassasiyetini etkileyebilir. Parmak izi okuyucular, hızlı doğrulama süreleri sunar ve kullanıcı dostudur; kullanıcıların ek bir kart taşımasına gerek kalmaz. Bu, özellikle yüksek güvenlik gerektiren alanlar (veri merkezleri, Ar-Ge laboratuvarları, bankalar, askeri tesisler) ve personel devam kontrolünün (PDKS) kritik olduğu büyük işletmeler için ideal bir çözümdür.
Turnike Sistemlerinde Yazılım ve Veritabanı Yönetimi Entegrasyonu: Merkezi Kontrol ve Raporlama
Bu merkezi yönetim, özellikle birden fazla turnike noktası veya farklı binaları olan büyük tesislerde operasyonel karmaşıklığı azaltır ve güvenlik politikalarının tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlar. Turnike sistemlerinde yazılım ve veritabanı yönetimi entegrasyonu, tüm erişim kontrol operasyonlarının merkezi bir noktadan yönetilmesini, kullanıcı bilgilerinin güvenli bir şekilde saklanmasını ve detaylı raporlama yetenekleri sunarak sistemin genel etkinliğini ve verimliliğini önemli ölçüde artırır. Kısacası, turnike sistemlerinde yazılım ve veritabanı yönetimi entegrasyonu, sistemin sadece birer fiziksel bariyer olmaktan çıkıp, akıllı, yönetilebilir ve veri odaklı bir güvenlik ve operasyonel yönetim çözümüne dönüşmesini sağlar. Bu raporlar, tesis planlaması, kaynak tahsisi, personel devam takibi ve güvenlik denetimleri için değerli içgörüler sağlar. Detaylı raporlama yetenekleri, yöneticilere geçiş sayıları, yoğunluk saatleri, belirli kullanıcıların geçiş geçmişleri ve güvenlik ihlalleri hakkında kapsamlı analizler sunar. Yazılımın düzenli olarak güncellenmesi, yeni özelliklerin eklenmesini ve güvenlik açıklarının kapatılmasını sağlar. Her turnike, bir erişim kontrol yazılımı ve bu yazılımın bağlı olduğu bir veritabanı ile birlikte çalışır. Yazılım, aynı zamanda gerçek zamanlı izleme yetenekleri sunar; güvenlik personeli, turnike geçişlerini anlık olarak takip edebilir, yetkisiz geçiş girişimlerini görebilir ve sistem arızalarına anında müdahale edebilir. Veritabanı güvenliği, hassas kullanıcı bilgilerinin korunması açısından kritik öneme sahiptir; bu nedenle, veritabanı şifreleme, erişim kontrolü ve düzenli yedekleme gibi güvenlik önlemleri uygulanmalıdır. Veritabanı, kullanıcıların kimlik bilgilerini (ad, soyad, departman), erişim yetkilerini (hangi turnikelerden geçebilir, hangi saatlerde geçebilir), geçiş geçmişlerini ve biyometrik şablonlarını (parmak izi, yüz şablonu) güvenli bir şekilde saklar. Yazılım arayüzü, yöneticilerin bu veritabanını kolayca yönetmesine olanak tanır: yeni kullanıcıları sisteme ekleme, mevcut kullanıcıların yetkilerini değiştirme veya iptal etme, belirli zaman dilimleri için erişim kuralları tanımlama ve ziyaretçi kayıtlarını yönetme gibi işlemler tek bir platform üzerinden gerçekleştirilebilir.
Turnike Sistemleri Kullanım Alanları: Geleceğin Şehirleri ve Akıllı Altyapılar
Akıllı şehir konsepti, teknolojiyi kullanarak şehir yaşam kalitesini artırmayı, kaynakları optimize etmeyi ve vatandaşlara daha iyi hizmet sunmayı hedefler. Ayrıca, turnikeler, şehirlerin veri toplama altyapısının bir parçası olarak, insan hareketliliği desenleri, trafik akışları ve demografik bilgiler hakkında değerli veriler sağlayacaktır; bu veriler, şehir planlaması, altyapı geliştirme ve hizmet sunumu gibi konularda daha bilinçli kararlar alınmasına yardımcı olacaktır. Kısacası, turnike sistemleri, geleceğin akıllı şehirlerinde, güvenlik, verimlilik ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmada merkezi bir rol oynayacak ve şehir yaşamının ayrılmaz bir parçası haline gelecektir. Turnike sistemlerinin kullanım alanları, günümüzdeki mevcut uygulamalarla sınırlı kalmayıp, geleceğin akıllı şehirleri ve entegre altyapı projeleriyle birlikte daha da genişleyecek ve önem kazanacaktır; bu sistemler, şehirlerin daha güvenli, daha verimli ve daha sürdürülebilir hale gelmesinde kilit bir rol oynayacaktır. Örneğin, bir festival veya büyük bir halk etkinliği sırasında, turnikeler, katılımcı sayısını gerçek zamanlı olarak takip ederek, aşırı kalabalıklaşmayı önleyebilir ve güvenlik önlemlerini buna göre ayarlayabilir. Akıllı binalarda, turnikeler, bina otomasyon sistemleri (BMS) ile tamamen entegre olarak çalışacak; bir kişinin turnikeden geçişi, o kişinin bulunduğu alandaki aydınlatma, iklimlendirme ve diğer enerji sistemlerinin otomatik olarak ayarlanmasını tetikleyebilecektir. Toplu taşıma ağlarında (metro, otobüs, tramvay) turnikeler, mobil uygulamalar, biyometrik kimlik doğrulama ve hatta yüz tanıma ile entegre olarak, yolcuların daha hızlı ve temassız bir şekilde geçiş yapmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda, turnike sistemleri, insan hareketliliğini yöneten ve güvenlik sağlayan akıllı kontrol noktaları olarak öne çıkacaktır. Bu proaktif güvenlik yaklaşımı, şehirlerin daha güvenli olmasını sağlayacaktır. Yapay zeka (AI) ve makine öğrenimi (ML) algoritmalarıyla desteklenen turnikeler, anormal davranışları tahmin edebilecek ve güvenlik personelini potansiyel riskler hakkında önceden uyarabilecektir. Kamusal alanlarda, parklarda veya belirli şehir bölgelerinde, turnikeler, kalabalık yoğunluğunu izlemek, güvenlik tehditlerini tespit etmek ve acil durumlarda tahliye rotalarını yönetmek için kullanılacaktır. Bu, şehir içi ulaşımın verimliliğini artırırken, aynı zamanda güvenlik seviyesini de yükseltecektir. Bu, enerji verimliliğini maksimize edecek ve işletme maliyetlerini düşürecektir.
Turnike Sistemlerinin Kimlik Doğrulama Okuyucu Bileşenleri: Yetkilendirme Noktasının Kalbi
Biyometrik sistemler, kart kaybı veya çalınması riskini ortadan kaldırır ve kimlik doğrulama sürecini daha kişisel hale getirir. Okuyucuların tepki süresi, yoğun geçiş noktalarında kuyruk oluşumunu engellemek için önemli bir faktördür. Kartlar, genellikle personel kimlik kartları, öğrenci kartları veya ziyaretçi kartları olarak kullanılır ve kolayca programlanabilir veya iptal edilebilir. Biyometrik okuyucular, daha yüksek güvenlik seviyeleri sunar; parmak izi okuyucuları, kullanıcının benzersiz parmak izi desenini tarayarak kimlik doğrulaması yaparken, yüz tanıma sistemleri kullanıcının yüz özelliklerini analiz eder. İris veya retina tarama gibi daha gelişmiş biyometrik yöntemler, en üst düzey güvenlik gerektiren alanlarda tercih edilir. Her bir okuyucu türü, kendine özgü avantajlara ve dezavantajlara sahiptir; örneğin, kart okuyucular hızlı ve ekonomiktir ancak kartların kaybolma veya kopyalanma riski taşır, biyometrik sistemler ise yüksek güvenlik sunar ancak daha yüksek maliyetli ve bazı kullanıcılar için gizlilik endişeleri yaratabilir. En yaygın okuyucu türlerinden biri, RFID (Radyo Frekansı Tanımlama) veya yakınlık kartı okuyucularıdır; bu okuyucular, kullanıcıların taşıdığı manyetik veya temassız kartlardaki bilgileri okuyarak kimlik doğrulaması yapar. Okuyucular, kullanılan teknolojiye göre çeşitlilik gösterir ve bir tesisin güvenlik seviyesi ile kullanıcı deneyimi beklentilerine göre seçilir. Kimlik doğrulama okuyucuları, turnike sistemlerinin erişim kontrol işlevselliğinin merkezinde yer alır; bu bileşenler, kullanıcıların kimliklerini doğrulamak ve geçiş yetkilerini kontrol etmek için kullanılır. Kimlik doğrulama okuyucuları, turnike sisteminin "kimlik kapısı"dır ve doğru seçildiğinde, yetkili erişimi sorunsuz ve güvenli bir şekilde sağlar, böylece tesisin giriş noktalarında güçlü bir güvenlik bariyeri oluşturur. Barkod veya QR kod okuyucuları, özellikle tek kullanımlık biletler veya mobil biletleme sistemleri için kullanılır; bu okuyucular, basılı veya dijital kodları tarayarak geçiş izni verir.
Turnike Sistemleri Kullanım Alanları: Toplu Taşıma Merkezleri ve İstasyonlar
Bu kadar büyük bir yolcu kitlesinin giriş-çıkışını manuel olarak kontrol etmek hem imkansız hem de son derece verimsiz olacaktır. Turnike, biletin veya kartın geçerliliğini kontrol eder ve geçiş hakkı tanındığında bariyeri açar. Toplu taşıma merkezleri ve istasyonlar, turnike sistemlerinin en yoğun ve kritik kullanım alanlarından bir diğeridir; bu alanlarda turnikeler, yolcu akışını düzenlemek, bilet kontrolünü sağlamak ve yetkisiz geçişleri engellemek için vazgeçilmez bir işlev görür. Ayrıca, turnikeler, belirli bir istasyona giren ve çıkan yolcu sayısını doğru bir şekilde sayma yeteneğine sahiptir. Bu veriler, toplu taşıma ağının planlanması, sefer sıklıklarının ayarlanması ve kaynak tahsisi gibi konularda operatörlere değerli bilgiler sunar. Kısacası, toplu taşıma merkezlerinde turnike sistemleri, yolcu akışını etkin bir şekilde yöneterek, bilet kontrolünü sağlayarak ve acil durumlarda güvenliği garanti altına alarak, şehir içi ulaşımın sorunsuz ve güvenli bir şekilde işlemesini sağlar. Yolcular, genellikle manyetik kartlar, akıllı kartlar (örneğin, İstanbulkart gibi), mobil uygulamalardaki QR kodlar veya tek kullanımlık biletler aracılığıyla turnikelerden geçerler. Acil durumlarda (örneğin, yangın veya güvenlik tehdidi), turnikeler otomatik olarak serbest geçiş moduna geçerek yolcuların hızlı ve güvenli bir şekilde tahliye edilmesini sağlar. Bu sistem, toplu taşıma şirketlerinin gelirlerini korumasına yardımcı olurken, aynı zamanda kaçak yolculukların önüne geçer. Hızlı geçiş turnikeleri, yoğun yolcu trafiğini sorunsuz bir şekilde yönetmek için idealdir; kanatların hızlı açılıp kapanması sayesinde saniyeler içinde yüzlerce yolcunun geçişini sağlayabilir. Bu, özellikle pik saatlerde veya acil durum tahliyelerinde hayati önem taşır. Turnikeler, her seferinde sadece bir yolcunun geçişine izin vererek, yolcu akışını tek bir hatta yönlendirir ve böylece izdiham riskini minimize eder. Metro istasyonları, otobüs terminalleri, tren garları ve tramvay durakları gibi yerlerde, her gün milyonlarca insan seyahat eder.
Turnike Sistemleri Kullanım Alanları: Fabrikalar ve Üretim Tesisleri
Fabrikalar ve üretim tesisleri, turnike sistemlerinin personel devam kontrolü, iş güvenliği ve tesis varlıklarının korunması açısından hayati bir rol oynadığı önemli kullanım alanlarıdır; bu tesislerde turnikeler, operasyonel verimliliği artırırken, aynı zamanda yetkisiz erişimi ve güvenlik risklerini minimize eder. Büyük ölçekli üretim tesislerinde, her gün yüzlerce, hatta binlerce işçinin mesai başlangıç ve bitiş saatlerinde giriş-çıkış yapması gerekir. Turnikeler, aynı zamanda yetkisiz kişilerin üretim alanlarına veya depolara girişini engelleyerek, hırsızlık, sabotaj veya endüstriyel casusluk gibi güvenlik tehditlerini önler. Turnike sistemleri, genellikle personel girişlerinde konumlandırılarak, çalışanların kimlik kartları (RFID veya manyetik şeritli) veya biyometrik kimlik doğrulama (parmak izi) ile otomatik olarak mesai takibini yapar. Acil durumlarda (örneğin, yangın veya kimyasal sızıntı), turnikeler otomatik olarak serbest geçiş moduna geçerek işçilerin hızlı ve güvenli bir şekilde tahliye edilmesini sağlar. İş güvenliği açısından da turnikeler önemlidir; belirli eğitimleri tamamlamamış veya gerekli güvenlik ekipmanına sahip olmayan personelin tehlikeli alanlara erişimini kısıtlamak için kullanılabilirler. Kısacası, fabrikalar ve üretim tesislerinde turnike sistemleri, personel devam kontrolünü otomatize ederek, iş güvenliğini artırarak ve tesis varlıklarını koruyarak, operasyonel verimliliği maksimize eder ve güvenli bir çalışma ortamı sunar. Özellikle değerli hammaddelerin veya bitmiş ürünlerin bulunduğu depolarda, turnikeler ek bir güvenlik katmanı sağlar. Manuel devam kontrol sistemleri, bu kadar büyük bir iş gücünü yönetmek için yetersiz kalabilir ve hatalara açıktır. Bu sistemler, işçilerin giriş-çıkış saatlerini doğru bir şekilde kaydederek, insan kaynakları departmanının bordro hazırlama ve devamlılık takibi süreçlerini büyük ölçüde kolaylaştırır; bu da manuel veri girişinden kaynaklanan hataları azaltır ve idari yükü hafifletir.
Engelli Geçiş (VIP) Turnikeler ve Özel Çözümler: Erişilebilirlik ve Esneklik
Bu çeşitlilik, turnike sistemlerinin her türlü ortama ve ihtiyaca adapte olabilen esnekliğini ve çok yönlülüğünü göstermektedir, böylece her bireyin güvenli ve rahat bir şekilde geçiş yapması sağlanır. Bu çözümlerin başında engelli geçiş turnikeleri, veya yaygın adıyla VIP turnikeler gelir. Ayrıca, bisiklet geçişine özel olarak tasarlanmış turnikeler veya tek yönlü geçişi kesinlikle zorunlu kılan çıkış turnikeleri de özel çözümler arasında yer alır. Örneğin, jetonlu turnikeler, ücretli tuvaletler veya belirli etkinlik girişleri gibi nakit ödemeyle geçişin yapıldığı yerlerde kullanılır. Engelli geçiş turnikelerinin yanı sıra, belirli ihtiyaçlara yönelik başka özel turnike çözümleri de mevcuttur. Turnike sistemleri, sadece standart yaya geçişlerini değil, aynı zamanda özel ihtiyaçları olan bireylerin ve farklı boyutlardaki eşyaların geçişini de kolaylaştırmak üzere tasarlanmış çeşitli özel çözümler sunar. Bazı dış mekan uygulamaları için, aşırı hava koşullarına (yağmur, kar, toz) dayanıklı, IP koruma sınıfı yüksek turnikeler geliştirilmiştir. Manuel veya motorlu seçenekleri bulunan bu turnikeler, genellikle diğer turnike hatlarıyla entegre bir şekilde çalışır ve genel güvenlik sisteminin bir parçasıdır. Genellikle otomatik açılır kapanır kanatlı kapılar şeklinde tasarlanan engelli geçiş turnikeleri, kullanıcı kimlik doğrulamasını yaptıktan sonra geniş bir açıklık sağlayarak sorunsuz bir geçiş imkanı sunar. Bu turnikeler, hastaneler, kütüphaneler, eğitim kurumları, havaalanları ve tüm halka açık binalarda erişilebilirlik standartlarını karşılamak için zorunlu hale gelmiştir. Bu turnikeler, tekerlekli sandalye kullanıcıları, bebek arabaları, büyük bagaj taşıyanlar veya hareket kabiliyeti kısıtlı bireyler için standart turnikelerin sağlayamadığı geniş ve engelsiz bir geçiş alanı sunar.
Turnike Sistemlerinde Temassız Geçiş Teknolojileri: Hijyen ve Hızın Birleşimi
QR kod ve barkod okuyucular da, mobil cihaz ekranlarından taranarak temassız geçiş imkanı sunar. İris tanıma ve avuç içi damar izi tanıma gibi diğer biyometrik yöntemler de temassız geçişi mümkün kılar ve yüksek güvenlik seviyeleri sunar. Ayrıca, fiziksel kartların kaybolması veya hasar görmesi gibi sorunları ortadan kaldırır. Özellikle yoğun insan trafiğinin olduğu yerlerde, temassız geçişler, kuyruk oluşumunu azaltır ve akışı hızlandırır. Temassız geçiş teknolojilerinin başlıca avantajları, hijyenin artırılması, geçiş hızının optimize edilmesi ve kullanıcı deneyiminin iyileştirilmesidir. Biyometrik verilerin gizliliği ve güvenliği de önemli bir husustur ve ilgili yasal düzenlemelere (KVKK/GDPR) uyum zorunluluğu bulunur. Mobil uygulamalar aracılığıyla Bluetooth (BLE) veya Ultra Geniş Bant (UWB) teknolojilerini kullanarak "hands-free" (eller serbest) geçiş de giderek yaygınlaşmaktadır; kullanıcı, telefonunu cebinden çıkarmadan turnikeden geçebilir. Turnike sistemlerinde temassız geçiş teknolojilerinin entegrasyonu, özellikle COVID-19 pandemisi sonrası artan hijyen bilinci ve hızlı geçiş beklentisiyle birlikte büyük önem kazanmıştır; bu teknolojiler, kullanıcıların fiziksel bir temas kurmadan veya herhangi bir kart kullanmadan hızlı ve sorunsuz bir şekilde geçiş yapmasına olanak tanır. Bu teknolojilerin başında gelişmiş yüz tanıma sistemleri gelir; kullanıcı, turnikeye yaklaştığında kamera tarafından otomatik olarak tanınır ve bariyer açılır. Buna rağmen, temassız geçiş teknolojileri, geleceğin turnike sistemlerinde standart hale gelmesi beklenen önemli bir yeniliktir ve modern tesislerin hijyen, hız ve güvenlik beklentilerini karşılamada kritik bir rol oynayacaktır. Ancak, bu teknolojilerin kurulum maliyetleri daha yüksek olabilir ve yüz tanıma gibi bazı yöntemlerin performansı aydınlatma koşulları veya yüzdeki değişiklikler gibi çevresel faktörlerden etkilenebilir. Geleneksel kart okuyuculu veya parmak izi okuyuculu turnikeler, kullanıcıların yüzeyle temas etmesini gerektirirken, temassız çözümler bu ihtiyacı ortadan kaldırır.
Turnike Sistemlerinin Tarihsel Evrimi ve Gelişimi
Bu tarihsel evrim, turnikelerin basit bir bariyerden, karmaşık güvenlik ve yönetim çözümlerine dönüşümünü açıkça ortaya koymaktadır. Elektronik teknolojisinin gelişimiyle birlikte, 1970'li ve 80'li yıllarda manyetik şeritli kartlar ve barkod okuyucularla entegre turnikeler piyasaya sürüldü. 20. Günümüzde, turnikeler sadece bir geçiş noktası olmaktan öte, entegre güvenlik ağlarının bir parçası olarak çalışmakta, CCTV, yangın alarm sistemleri ve ziyaretçi yönetim yazılımlarıyla senkronize olabilmektedir. Başlangıçta, çiftlik hayvanlarının belirli bir alandan kaçmasını engellemek veya bir arazinin girişini kontrol etmek amacıyla kullanılan ilkel ahşap veya metal döner kapılar, turnikelerin ilk örnekleri olarak kabul edilebilir. Bu yenilikler, geçiş kontrolünü daha otomatize ve verimli hale getirdi. yüzyılın başlarında, toplu taşıma sistemlerinin (metro, tramvay) yaygınlaşmasıyla birlikte, bilet veya jetonla çalışan turnikeler büyük şehirlerde standart hale geldi. Sanayi Devrimi ile birlikte, büyük fabrikalarda ve üretim tesislerinde işçi giriş-çıkışlarını düzenleme ve mesai takibi yapma ihtiyacı doğduğunda, daha gelişmiş mekanik turnikeler ortaya çıkmıştır. yüzyıla girerken, biyometrik teknolojilerin (parmak izi, yüz tanıma, iris taraması) hızla ilerlemesi, turnike sistemlerini daha da akıllı ve güvenli hale getirdi. Turnike sistemlerinin kökenleri, modern güvenlik ihtiyaçlarından çok daha eskiye, basit mekanik engellerin kullanıldığı dönemlere dayanmaktadır. Bu erken dönem turnikeler, genellikle basit bir kol veya çubuk mekanizmasıyla çalışır ve manuel olarak kontrol edilirdi. Bu turnikeler, yolcuların ücret ödemeden geçişini engellemek ve yolcu sayısını takip etmek için kullanıldı. 21.
Turnike Sistemleri ve İş Sağlığı Güvenliği: Çalışan Refahı ve Ergonomi
Bariyer kollarının veya kanatlarının kapanması sırasında bir engel (örneğin, bir kişinin kolu veya çantası) algılandığında, turnike otomatik olarak durmalı veya geri açılmalıdır; bu, sıkışma yaralanmalarını önler. Turnike sistemlerinin iş sağlığı ve güvenliği (İSG) standartlarına uygunluğu, çalışanların ve ziyaretçilerin fiziksel refahını ve güvenliğini sağlamak açısından büyük önem taşır; bu, turnikelerin tasarımından günlük kullanımına kadar her aşamada ergonomik ve güvenlik odaklı yaklaşımları gerektirir. Turnikelerin yerleştirildiği alanın yeterli aydınlatmaya sahip olması ve açıkça işaretlenmesi, kullanıcıların sistemi güvenli bir şekilde kullanmasını sağlar. Acil durum çıkış mekanizmaları, İSG açısından hayati bir gerekliliktir; yangın veya diğer tehlikeli durumlarda turnikelerin hızlı ve kolayca serbest geçiş moduna geçmesi, toplu tahliyeyi güvenli hale getirir. Kısacası, turnike sistemlerinin İSG standartlarına uygunluğu, sadece yasal bir yükümlülük değil, aynı zamanda çalışanların refahını ve güvenliğini sağlamak için de temel bir gerekliliktir. Engelli erişimi de İSG'nin önemli bir parçasıdır; tekerlekli sandalye kullanıcıları veya hareket kısıtlı bireyler için uygun genişlikte ve erişilebilir turnike çözümlerinin (engelli geçiş turnikeleri) sağlanması, tüm çalışanların ve ziyaretçilerin güvenli bir şekilde geçiş yapabilmesini garanti eder. Özellikle çocukların veya engelli bireylerin bulunduğu ortamlarda bu özellik daha da önem kazanır. İşletmeler, çalışanlarına turnike kullanımı konusunda eğitim vermeli ve güvenlik kurallarına uymalarını sağlamalıdır. Turnikelerin tasarımı, keskin kenarlar, çıkıntılar veya tehlikeli hareketli parçalar içermemelidir; tüm yüzeyler pürüzsüz olmalı ve kullanıcıların takılma veya yaralanma riskini azaltmalıdır. İSG mevzuatları, işyerlerinde kullanılan tüm ekipmanların güvenli olmasını ve potansiyel riskleri minimize etmesini zorunlu kılar. Turnike sistemleri de bu kapsamda değerlendirilir. Öncelikle, turnikelerin sıkışma önleyici mekanizmalara sahip olması kritik öneme sahiptir. Ayrıca, turnike sistemlerinin düzenli bakımı ve periyodik kontrolleri, mekanik ve elektronik aksamların sorunsuz çalışmasını ve güvenlik özelliklerinin aktif kalmasını sağlar; bu, potansiyel arızalardan kaynaklanabilecek kazaları önler.